Montessoride Ev Düzeni Nasıl Olmalı


Montessoride Çocuklar İçin Ev Dekorasyonu

Montessoride öncelik çocuğun hayatını kolaylaştırmaktır. Çocuğun kullanım alanındaki nesneleri çocuğun boyutlarına uygun olarak düzenlemelidir ki çocuk günlük işlerini ya da ihtiyaçlarını tek başına yardım almadan yapabilsin. Her odada mutlaka çocuğunuza ayrılmış bir alan olmalı ve bu alanda ona ait eşyalara istediği zaman kimseye bağımlı kalmadan ulaşabilmelidir. Tüm bu düzenlemeler sayesinde çocuk daha özgür, mutlu ve hem de özgüveni artmış olacaktır.

Montessorinin mantığını anladıkça ilk işim evimizi gözden geçirmek oldu. Oğlum için yeni düzenlemeler yapmam gerektiğinin farkına vardım. Onun odasında oyuncakları kendisi alabilmesi yada yerleştirebilmesi için açık raflar, onun boyuna uygun masa, sandalye, kendisini incelemesi ve keşfedebilmesi için ayna, aktivitelerini sergileyebilmesi için pano v.s bir çok eksiğimizin olduğunu farkettim. Kıyafetlerini onun ulaşabileceği şekilde düzenlemeliydim. Hatta duvara montunu kendi asabilmesi için onun boyuna uygun askılığı da unutmamak gerek. Mutfakta, oturma odasında, banyoda, antrede oğluma ait köşeler oluşturmaya karar verdim ve hemen iş başına geçtim.Yeni taşındığımız için evde çok eksiğimiz vardı ama hiç sorun değil, şimdilik var olanları oğluma göre düzenleyip eksiklerimizi de en kısa zamanda almalıyız...



Çocuk Odası

Çocuğunuz iki yaşına gelince onu yer yatağında ya da yere yakın alçak bir yatakta uyutmaya devam edin ki yatağa kendisi girip çıkarken rahat edebilsin. Böylece bağımsız hareket edebilme özgürlüğü kazanacaktır. Çocuğunuzun odasını belirli bir noktaya kadar siz döşeyin, geri kalan kısımda çocuğunuzun karakterini ve ilgilendiği konuları yansıtın. Oyuncaklarıyla oynayabileceği alanın yanı sıra etrafı batırmadan çalışabileceği, boyama gibi faaliyetlerini yapabileceği bir masası bulunsun. Faaliyetlerini kolayca asıp gösterebileceği bir panosu olsun. Faaliyetler küçük raflar ve masalarda da sergilenebilir. Müzik her çocuğun hayatının önemli bir parçası olmalıdır. Odaya basit bir CD çalar koyun ve çocuğunuza bu aleti nasıl kullanacağını öğretin. Dağınıklığı önlemek için çok parçalı oyuncakları kapaklı kutularda yada sepetlerde muhafaza edin. Diğer oyuncaklarını ise kutulara doldurmak yerine düzenli bir şekilde raflara yerleştirin. Çocuğunuzun odasında her şey yerli yerinde olursa çocuğunuzda oda için koyduğunuz kuralları kolaylıkla uygular.
Bu resimde vurgulamak istediğim gardolabımız varken oğlumun kıyafetlerini küçük ve daha alçak olan dolaba yerleştirdim,amacım oğlum istediği kıyafetine istediği zaman ulaşabilsin diye.Şimdilik kıyafetlerini dağıtmakla meşgul ama inanıyorum ki bir süre sonra öğrendikçe amacına uygun kullanmaya başlayacaktır.Montessorinin de burda vurgulamak istediği ise çocuk kendi ihtiyaçlarını yardım almadan yapabilmesi için istediği zaman ulaşabilmeli, kendisi giyinip kendisi çıkartabilmeli ve yerine yerleştirebilmelidir.

İşte yer yatağımız...

Bu fotoğrafta dikkat çekmek istediğim nokta ise, normal yatağımız varken yer yatağımızında mevcut olması.Amaç Kaan'ın uyumak için kendi yatağına kolaylıkla çıkabilmesi yada uyandığında kendisi inip yanımıza gelebilmesi.Bu şekilde hem hareket özgürlüğü kısıtlanmamış oluyor,hem de kendi kendine yapabildiği için cesaretlenerek özgüveni artıyor.Yalnız gece normal yatağında yatırıyorum,bunun sebebi gece uykuları daha uzun süreli olduğundan karyolasındaki yatağı çocuklar için kemik gelişimine uyumlu bir yatak.

Kaan 7-8 aylıktan bu yana yer yatağında yatıyor, o zamanlarda montessoriyi bildiğimden değildi tabiki.Oğlum küçüklüğünden bu yana gece uykuları haricinde hiç küçük yatağını sevmedi, gündüz uykularını hep bizim yatağın üzerinde uyurdu.Taaa ki iki kez yataktan düşünce çözümü yer yatağında bulmuştum.Meğerse bilmeden ne kadar doğru bir uygulama yapmışım.


Bu çekmecede Kaan'ın çorapları,ihtiyaçları olan ıvır zıvırları v.s var,yine onun ulaşabileceği çekmecelere yerleştirdim.

Bu alçak masayı çok önceden oğlum için yaptırmıştım (montessori uygulamaları içimde varmış demek ki :D ) şimdi ufak ufak aktiviteler yapmaya başladı ve masa sandalye alana kadar bu masayı kullanıyor ve çok seviyor masasını.

Oturma Odası

Kolay erişebilir raflar ve oyuncak sepetleri çocukların bulundukları odasında bir düzen oluşturmalarını sağlar. Oturma odanızda çocuğunuzun kitaplarını ve oyuncaklarını koyabileceği dolap ve raflar olmalıdır. Yine çocuğunuzun boyuna uygun masa ve sandalyeler onlar çeşitli projeler üzerinde çalışırken faydalı olur. Bu sayede duruş bozukluğu yaşamazlar. Odaya küçük kilim ve battaniyeleri için sepet koyun. Çocuğunuz yerde oynamak istediğinde küçük kilim sererek onun oyun alanını belirlemesinde yardımcı olur.


Oturma odamıza henüz oyuncak rafları yaptıramamış olsakda, elimizdekileri değerlendirerek oğluma bir köşe oluşturmaya çalıştım.Koltuğun minderlerinden Kaan'a özel koltuk, sehpadan da şimdilik geçici olarak oyuncak rafı yaptık.Koltuğun kenarında duran sepetin içindeki ise oyun oynarken halının üzerine serdiğimiz kilimini koyduk.Kaan köşesini öyle çok seviyor ki, hani oğlum koltuğun nerde dediğimizde direk köşesine gidip koltuğuna oturuyor. 

Bu fotoğrafı koymamdaki amaç yere serilmiş küçük bir kilimin oyuncakların etrafa saçılmamasını nasıl etkilediğini göstermek istedim.Montessori uygulamalarının tavsiyesi üzerine yere bir kilim sererek oğlumun oyun alanını belirlemesi,tertip ve düzeni öğrenmesi ve en önemlisi de oyuncaklarını ordan burdan toplamak zorunda kalmayışım beni oldukça mutlu etti.

Mutfak

Mutfakta çocuğun boyuna uygun bir masa bulunursa o da sizinle birlikte vakit geçirebilir. İki yaş civarındayken çocuğunuza mutfakta bir bölüm oluşturun. En alt çekmeceye yada ulaşabileceği çekmeceye çatal, kaşık, tabak, bardak ve peçeteler yerleştirin. Buzdolabının en alt rafında meşrubat kutuları, meyveler, sandviç yapmak için malzemeler, onun yemesini istediğiniz yiyecekler v.s kırılmaz kapların içine koyarak bulundurun. İki yaş üzerindeki bir çocuk buzdolabını açıp ihtiyacı olanı alabilir.

Evimizde Kaan'ın en sevdiği oda mutfak, her ne kadar mutfağı sürekli dağıtmaya ben ise toplamaya çalışsamda oğlumun mutfakta benimle birlikte vakit geçirmek istemesi beni mutlu ediyor.Bugünlerde en severek yaptığı iş sandalyeyi mutfak tezgahına yaklaştırarak üzerine çıkıp beni izlemek, bazende yardım etmek...Bende Montessori teyzemizin metodlarına uyarak oğluma ait bir çekmece oluşturdum.17 aylık oğlum için aslında bu uygulamalar henüz erken olduğunu biliyorum ama şimdiden onun alanları belli olsun ki bir düzen oluşsun,şunun şurasında iki yaşımıza ne kaldı :)

Banyo

Çocuklar lavaboya kolayca ulaşabilmelidir. Yardımınız olmadan musluğu açıp kapayabilmeli, diş fırçasına macununa erişebilmelidir. Bunlar için sağlam tahtadan 15-20cm yüksekliğinde platform yaptırabilir ya da temin edebilirsiniz. Havluyu her zaman kolaylıkla ulaşabileceği yere asmayı da unutmayalım.

Antre

Çocuğunuzun ayakkabılarını kolaylıkla alıp koyabileceği ayakkabılık, paltosunu asabileceği askılıklar kullanın.


Kaan'ın ayakkabıları portmantomuzun baş köşesinde ve kaan'ın en kolay ulaşabileceği şekilde yerlerini aldı.Dışarı çıkarken "hadi oğlum ayakkabılarını alır mısın? dediğimde anında hemen alıyor,yere koyarak ayağını içine sokmaya çalışıyor.En kısa zamanda hiç yardım almadan ayakkabısını giyebilmesini umuyorum.

Kaynak: Harika Çocuk Nasıl Yetiştirilir "Tim Seldın"

Montessori

Son günlerde montessoriyi sıkça duyar olmuştum. Birçok anne montessoridir tutturmuş gidiyorken bende merak ettim ve araştırmaya başladım. Nedir bu montessori eğitimi, nasıl işler, mantığı nedir? Doğal olarak ilk iş bu konuyu anlatan internet sitelerine, bloglara daldım. Birde montessori ile ilgili kendime kitaplar aldım.
Ben tertip düzen ve disiplini seven bir yapıya sahibim ve bir anne olarak oğluma da bunları öğretmek istiyorum. Ancak öğretirken de hatalar yapmak istemiyordum. Araştırmalarım sonucunda edindiğim ilk izlenim bu eğitim sisteminin tam da bana göre olduğu yönündeydi. Tam da pozitif disiplini nasıl öğretebilirim diye düşünürken deyim yerindeyse dört ayaküstüne düşmüş ve kendimi bir anda montessori ile ilgili onlarca sitenin, blogların içinde bulmuştum. Montessori, okudukça araştırdıkça beni cezbetti ve öğrendikçe daha da derinden etkilendim.

Yaptığım araştırmaların sonucunda montessori ile ilgili topladığım bilgiler ve kendi yorumlarımı bir araya getirip bu yazıda sizlerle paylaşmak istedim. Yazımın devamına geçmeden önce şunu da belirtmek istiyorum; o kadar çok site gezdim ve o kadar çok blog okudum ki beğendiğim ve aklıma yatan bilgileri kaydettim. Bu yüzden size başvuracağınız tek bir kaynak gösteremiyorum. Bunun yerine yaptığım araştırmalara kendi yorumlarımı da ilave edip sizlere sunuyorum. Umarım beğenir ve benim gibi montessori annelerine katılırsınız.

Montessori Kimdir?

Montessori bir isim aslında… Maria Montessori isimli bir İtalyalı bayan profesörün soyadı… Kendi geliştirmiş olduğu bir eğitim "felsefesi" de Montessori Eğitim Sistemi diye biliniyor.

Montessori ile ilgili kitapları okuduğumda aslında montessorinin ne kadar trajik bir yaşam öyküsü olduğunu gördüm.Maria Montessori 1870 yılında İtalya'da doğmuş ve Avrupa'nın en karanlık döneminde İtalya'da yaşayan ve kadın olduğu için eğitim yaşamı boyunca dışlanan fakat bütün bu dışlayıcı tavırlara rağmen eğitimine ısrarla devam edip, İtalya'nın ilk kadın doktoru bir pedagogdur.Daha sonra Roma Üniversitesinde profesörlüğe kadar yükselip öğretim görevlisiyken bu dönemde çok sayıda fakir çocuğu,para almadan tedavi ederek bütün çocukların şaşırtıcı bir potansiyele sahip olarak doğduklarını fark etmiştir.

Roma da ilk çocuk evini 1907 yılında kurarak, bu eve özel çocukların boyuna uygun küçük tabak,çanaklar yaptırmış.Ellerine göre bıçaklar getirtmiş,marangozlara küçük ebatlarda masa sandalyeler yaptırmıştır.Çocukların kendi çalışma alanlarını belirleyerek onlara küçük halılar vermiş v.s Montessori çocuklara uygun ortamı hazırlayarak ve onları gözlemleyerek bir eğitim sisteminin temelini atmış oldu.
Maria Montessori çocukların gelişim evrelerinden bahseder. Her evrede çocuğun öğrenmeye oldukça duyarlı ve hassas olduğu dönemler varmış. Bu dönemlerde çocuk, içinden gelen doğal bir uyari veya duyduğu öğrenme gereksinimleriyle, dış etkenlerle zorlanmaksızın öğrenmeye koyulurmuş.

Bugün Montessori dünya çapında bir saygınlık ve güven kazanmış durumda.Her kesimden annenin ilgisini çekmeyi başaran Montessori kendi okullarını yaygınlaştırmak için bütün enerjisini harcamış,hatta bu uğurda doktorluk mesleğini de bırakmış.Durup dinlenmeksizin çocukların entellektüel potansiyellerinin değerlendirilmesi adına çalışmış.

Ben de bu vesile ile Montessori teyzemize çocuklarımızı nasıl daha iyi yetiştirebileceğimiz konusunda bizi aydınlattığı için teşekkür etmek istiyorum.Onun metodları sayesinde biz anneler özgüveni yüksek, kendine güvenen,sorumluluk sahibi bir nesli yetiştirmeyi başarmayı umuyoruz.Bir anne olarak, 17 aylık oğluma kendi kendine çatal tutup hiç yardımsız makarna yemeyi öğretebilmişsem bunda Montessori teyzemizin katkılarını hiçbir zaman göz ardı edemem.

Nedir Bu Montessori?

Montessoriyi tek bir cümle ile özetleyecek olsak bu cümle herhalde “Kendi başıma yapabilmem için bana yardım et” olurdu. Bu sistem ebeveynlere çocuğa saygı duymayı ve her çocuğun kendine özgü bir gelişime sahip bireysel bir kişilik olduğunu ve her çocuğun kendi kapasitesi doğrultusunda öğrenebileceğini öğretir. Bu sistem çocuklara bağımsız davranış ve düşünceler geliştirmeyi, günlük işlerini kendi başlarına görebilmeyi ve en önemlisi de öz saygı ve öz güvenlerini artırmayı öğretmeyi amaçlar. Montessori ile yetişmiş bir çocuk, sorumluluk bilinci, öğrenme aşkı, pratik zekası ve gelişmiş bağımsız kişiliği ile herkesin takdirini toplayan bir karakter olmaktadır. Montessorinin en doğru uygulama şekli montessori eğitimi veren sınıflarda yapılmaktadır fakat bu evde öğretilemez demek değildir. Ev ortamında da rahatlıkla uygulanabilir. Yapılması gereken şey çocuklara hoş ve düzenli bir ortam sunarak özgürce çalışıp oynayabilmelerini sağlamaktır, böylelikle çocukların özgüvenlerinin inanılmaz derecede geliştiğini görebileceksiniz. Montessorideki tertip ve düzen çocukları disiplinli ve bağımsız olmaya teşvik eder.

Maria Montessori “Kendisinin başarabileceğini hissettiği bir işte çocuğa asla yardım etmeyin” der. Ben de bu sözün çok doğru bir söz olduğuna inanıyorum. Hatta Montessoriyi bilmeden önce de ben bu kuralı sürekli uygulardım, bu sistemle ne kadar doğru yaptığımı bir kez daha görmüş oldum. Oğlumla birlikte yaptığımız aktivitelerde beni en çok mutlu eden şey, oğlumun kendi kendine başardığı şeyleri gördükçe onun o heyecanını paylaşabilmek oluyor. Bir şeyleri başarmanın verdiği hazla ağzı kulaklarında aynı işlemi bıkmadan usanmadan defalarca tekrarladığına çok kez şahit oluyorum. Hemen bir örnek verecek olursam; anneannemizin banyosuna yüksekçe bir eşikten geçerek giriliyor. Kaan Efendi o eşikten çıkabiliyor, fakat yardımsız inemiyordu. Ona birkaç kez kendim yaparak gösterdim ve öğretmeye çalıştım ama bana hiç oralı olmamış gibi gelmişti. Ancak ertesi gün onu banyonun eşiğinde kendi kendine denemeler yaparken buluverdim. Birkaç denemeden sonra bir anda nasıl olduysa cesaretlendi ve eşikten tek başına inmeyi başardı. Bense hiç çaktırmadan izlemeye devam ettim. O eşikten inmeyi öğrendi ya, aman Allah’ım o gece o eşikten kaç kez inip çıktığını artık sayamadım. Yüzünde kocaman bir tebessüm ile hiç yapmadıysa en az 50 kez tekrarlamıştır. O anki heyecanını görmek ve onunla paylaşabilmek inanın paha biçilmez bir duyguydu. Kaan o günden sonra 15cm.lik eşiklerden rahatça inip çıkabiliyor.
Benim oğlum da dahil olmak üzere küçük çocukların en büyük arzusu sanırım bağımsız hareket edebilmektir.Başarmak için çabalarken ne kadar zevk aldığını oğlumun gözlerinde görebiliyorum.

Demem o ki,biz anneler şu koruma kalkanımızı artık kaldırmalıyız,çocuklarımızı sürekli kontrol altında tutarak onlara iyilik yaptığımızı zannederken aslında kişisel becerileni geliştirmesine engel oluyoruz.Biz çocuğumuza balığı tutup önüne koyarsak,o çocuk asla balık tutmayı öğrenemez.Önce ona balık tutmayı öğretmeliyiz ki çocuklarımızı cesaretlendirmeliyiz.Montessori felsefesinin özünde bu sözün yattığını bir kez daha anlamış bulunmaktayım.

Montessorinin Mantığı


  • Eller insan zekasının aletidir. 
  • Çocuk ona söylediğini değil, yapmakta olduğunu yapar. 
  • Öğrenmek bir yük değil, zevktir. 
  • Kendim yapabilmem için bana yardım et.

Şimdilik kısa bir özetle montessoriye giriş yaparak sizlerle paylaşıyorum.Sizlerin beğenileri ve yorumları doğrultusunda "Montessoride ev düzeni,Montessori aktiviteleri,Montessori materyalleri v.s" bilgilerin devamını bölüm bölüm paylaşmaya çalışacağım..Montessori o kadar detaylı bir eğitim sistemi ki tek bir başlık altına şıkıştırmak istemedim.

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...