Mekan Önerisi: Avcılar'da "Tropicano" Cafe

Oğlumun dışarıda gezmelere gittiğimizdeki mutluluğunu gördükçe her hafta sonu bir yerlere gitmek istiyor ve elimizden geldiğince her hafta sonu mutlaka bir program yapmaya çalışıyoruz. Bu hafta havanın da biraz serin ve bulutlu olması sebebiyle yakın bir yere gitmeyi tercih ettik. Hem yakın, hem güzel, hem de eşimle bizim için özel bir mekan olan Avcılar'daki "Tropicano" cafeye gitmeye karar verdik. Tropicano cafenin bizim için yeri ayrı çünkü eşimle yeni görüşmeye başladığımız dönemde zamanımızın hatırı sayılır bir kısmını bu cafede geçirirdik. Aslında oğlumuzu daha öncede götürmüştük fakat o zaman küçük olduğu için pek bir şey anlayamamıştı. 

Avcılar sahilini bilmeyenler için kısaca bahsedeyim, mekan tam denize karşı hafif yamaçta  kurulu bir yer. Denize mesafesi aslında geçmişte 5-10 metreyken denizi doldurup yürüyüş alanı ve park yaptıkları için şimdi denizle arasında 50-60 metre kadar var. Mekanın en büyük artısı yamaç bir arazi üzerine kurulu olması, bu sayede 4-5 kademe halinde sıralanmış masaların hepsi yeşillikler içinde ve denize bakıyor. Teras ve kışın kullanıma açık olan alanlarla birlikte oldukça geniş bir alana yayıldığını söyleyebilirim. Mekanın hem bolca ağaç ve yeşillikler içinde olması hemde deniz manzaralı olması insanın içini ferahlatıyor. Şehrin göbeğinde olmasına rağmen denizin hemen dibinde olması sebebiyle şehrin gürültüsünden ve karmaşasında uzakta bir nefes almanıza olanak sunuyor. 

Bizim programımıza gelecek olursak, bu hafta sonu da daha önce olduğu gibi Tropicano'ya yine kahvaltı için gittik. Ancak günün her saatinde gidilebilecek bir yer, özellikle akşam saatlerinde çalınan müzik ve ambiyans sayesinde sahil kasabalarındaki barlara benziyor. Bizim kahvaltı için gitmeyi tercih ettiğimiz saatte mekan neredeyse yeni açılmıştı. Zengin bir çeşitliliğe sahip serpme kahvaltı ikram ediyorlar, üstelik tabakların hepsi dolu dolu ve lezzetler yerinde. Aldığın hizmet ve sunulan lezzetler ödediğin parayı fazlasıyla karşılıyor, hesaplarda gayet normal düzeyde. 


Oğlum gezmeye gittiğinde genelde bizi üzmüyor, bu hafta sonu da öyle oldu. Bizimle birlikte kahvaltısını yaptı, masamızın etrafında koşturdu, kahvaltıdan sebeplenen kedileri sevdi, arabaları ile oynadı...Kendi kendine öyle güzel eğlendi ki hiç peşinde koşturmak zorunda kalmadık. Kısacası bizimle birlikte mekanın keyfini çıkarttı. O mutlu olunca bizde keyifle kahvaltımızı yaptık. 

Kahvaltımızın favori içeceği portakal suyu...Belki bizimle yemez diye yanımda onun sevdiği yiyeceklerden götürmüştüm fakat hiç gerek kalmadı. Oğlumun da sevdiği o kadar alternatif vardı ki bayıla bayıla yaptı kahvaltısını.

Mekanı yukarıda uzun uzun anlatmıştım, çektiğimiz bir kaç kareyi de sizlerle paylaşmak isterim.  

Mekanı bir baştan öteki başa kadar koşarak turladık. 


Küçük ahşap ev oğlumun favorisi oldu, altına girip çıkarak bir sürü oyun üretti kendi kendine...

Dev palmiyeler ve söğütlerin altında akşamları minderler üzerinde yayılabileceğiniz alanda isterseniz kahvenizi de yudumlayabiliyorsunuz.  Kaan mı, o bir baştan öbür başa kadar hiç durmadan koştu, babasıyla yakalamaca oynadı...



Çocukların oyun konusunda hayal güçlerinin sınırı yok, korkuluk bir anda Kaan'ın otobanına dönüşüverdi.. Oğluşumun keyfine diyecek yoktu

Mekanın en alt kademesinden park ve deniz manzarası, gerçi bu karede çok fazla güneş olduğundan deniz çok aydınlık çıkmış ve maalesef çok belli olmuyor.




İletişim Bilgileri
AdresDr. Sadık Ahmet Caddesi No:141
İlçe/Semt: AVCILAR
Şehir: İSTANBUL AVRUPA
Telefon: 212-6949920


Sticker Yapıştırmaca

Bugünkü sanat eserimiz...Sticker yapıştırma...


Oyun grubunda grubun en küçük üyesi olan oğlumun sticker yapıştırma konusunda ablalarına göre pek beceriksiz olduğunu gördüm.Oyun grubu çıkışı kırtasiyeye gidip değişik stickerlar aldım eve geldiğimizde uygun bir anını yakalayıp sticker yapıştırma etkinliği yaptık ve çok şaşırdım.Oyun grubunda pek yapamadı ama evde öyle güzel yaptı ki şaştım kaldım.Ama sonra neden yapamadığının olayını çözdüm ordaki stickerlar çok minikti oğlumda tombik parmaklarıyla tutamıyormuş teyzeleri, ben kırtasiyeden biraz daha büyüklerini aldım öyle güzel yapıştıdı ki o parmakları yiyesim geldi.Bu oyunu kesinlikle tavsiye ederim oğlum çok sevdi hatta stickerlar bitince "daaa,daaa (daha ver) dedi.





Yumuşak Sade Kek

Malzemeler


  • 1 bardak (çay bardağı) sıvıyağ
  • 1 bardak toz şeker
  • 1 paket vanilya
  • 3 bardak un
  • 3 adet yumurta
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 bardak yoğurt

Hazırlanışı : Cam bir kabın içerisinde yumurta ve şekeri güzelce köpürene kadar çırpın.Başka bir kapta sıvı yağ ve yoğurdu güzelce birbirine karışana kadar çırpın.Yoğurtlu karışımı yumurtalı karışıma ekleyin ve çırpma işlemine devam edin.Unu ver kabartma tozunu içinde topak kalmayacak şekilde eleyin.Bunlara vanilyayı da ekledikten sonra karışımın içine ekleyin ve çırpmaya devam edin.Yağladığınız kek kalıbının içine yapışmaması için biraz un serpin. Daha sonra karışımı içine eşit bir biçimde dökün.Önceden ısıttığınız 180-200 derece arasındaki fırına kek kalıbınızı yerleştirin ve yaklaşık 30 dakika kadar bekletin.Eğer sapladığınız bıçak temiz çıkıyorsa kekiniz pişmiş demektir, bıçak yerine kürdan da saplayabilirsiniz.Kekiniz piştikten sonra kek kalıbını fırından alın, ters çevirip üzerine ıslak bez örterseniz yapışmadan çıkması kolaylaşacaktır. 3 - 4 dakika sonra kalıptan çıkarttığınız kek’i 4-5 dakika kadar soğutup servis edebilirsiniz.Dilerseniz içine meyve parçacıkları ekleyerek tadlandırabilirsiniz.

Not : Ben içine kuru üzüm, ceviz, fındık, kuru kayısı v.s bunlardan hangileri varsa katıyorum.Hepsini aynı anda değil ama her seferinde bir tane çeşit katarak tatlandırıyorum.

Kürdan Batırmaca - Yüz Mimiklerini Tanımaca

Bu hafta ki sanat eserimiz...Minikler köpüğe önce yüz mimiklerini belirten kağıtları kürdanla sabitlediler sonra da aynı mimikleri stickerlarla eşleştirme yaparak kağıtlara yapıştırdılar.

Bugünkü oyunumuz kürdan batırmaca ve yüz mimiklerini tanımaca.Yağmurcuğum yine hazırlıklarını yapıp gelmiş sağolsun.Büyük 2 adet köpük ve yüz mimikleri hazırlayıp bilgisayar çıktılarını alıp gelmiş.Birde yüz mimiklerini eşleştirme yapmak amaçlı aynı mimikleri taşıyan stickerlar da almış.1.5saat kadar serbest takılan minikleri aktivite zamanı masayı hazırlayıp masanın etrafına topladık.Ellerine yüz mimiklerinin çıktılarını vererek kürdanla köpüğe sabitlemelerini istedik.Köpüğe sabitlenen yüz mimiklerinden sonra yüz mimiklerini stickerlarla eşleştirme yapmalarını istedik.Örneğin kızgın surat kağıdın üzerine kızgın surat stickerlar yapıştırdılar.Nasıl geçti etkinlik diye sorarsanız ehhhh fena değildi.

Oyun Grubumuzun nerde ve ne zamanlar yapıldığını merak edenler tarafından çok mail alıyorum.Merak edenler için...

Beylikdüzü Filii Cafede yapılmaktadır.
Çarşamba günü saat 10:00-12:00 arasında
Adres: Barış mahallesi Adakent Cad. Beylikdüzü




Kum ve Su Oyunu

Oyun grubu için Yağmur teyzemiz bu hafta miniklerin en sevdiği etkinlikleri hazırlamış sağolsun.Yağmurcuğum bu işi çok ciddiye alıyor ve çok başarılı etkinlikler hazırlıyor, kendisine bir kez daha teşekkür etmeden geçemedim.Su ve kumu sevmeyen çocuk var mıdır diye bir soru geldi hemen aklıma.Sanırım yoktur diye düşünüyorum.Bu hafta ki etkinliğimiz kumlarla oynama, devamında suyun içinde fasulye yakalamaca yine suyun içinde köpük toplar yakalamaca.

Yağmuz teyzemiz kumları evde hazırlayıp getirmiş, el yapımı kumları gören minikler hemen yerlerini aldılar ve eline tabak ve kalıp alan iş başına geçti.

Kumlarla istedikleri gibi oynadılar,tabaktan tabağa aktardılar

Ellerindeki kaplarla şekiller yaptılar

Su oyununda ise su ve fasulye dolu kapların başına geçince minikler fasulyeleri yakalamaktan çok suları kaptan kaba aktarmayı tercih ettiler ve bizde mudahele etmedik.Çünkü bu şekilde çok daha mutlu oldular

Yağmur teyzemiz süzgeci tutuyor, minikler ise süzgece su doldurmaya çalışıyor.Alttan aktıkça da çok hoşlarına gitti

Yine Yağmur teyzemiz köpükleri suya attıkça minikler yakalamaya çalıştı.

Bu oyun en favori oyunları oldu miniklerin, çok sevdiler

Sıra hep birlikte küçük kurbağa oyunundaydı, teflerle müzik yaparak miniklerde dans ederek keyifli vakit geçirmeye devam ettik.

En son yine serbest oyun saatinde oğlum hemen trenin başına geçti ve tren rayında araba sürmeyi tercih etti

Oyun grubundan babamız almaya geldi ve hızımızı alamayıp doğruca parka gittik, bir saat kadar da parkta eğlendik ve pertimiz çıkmış bir vaziyette evimize döndük


Not: Oyun grubumuz, biz annelerin bir araya gelerek oluşturmuş olduğu bir grup olduğundan ücretli değildir.Ödediğimiz ücret, sadece filii cafeye 2 saatlik toplam 20tl mekan ücretini ödüyoruz.

Oyun Grubumuzun nerde ve ne zamanlar yapıldığını merak edenler için; 

Beylikdüzü Filii Cafede yapılmaktadır.
Çarşamba günü saat 10:00-12:00 arasında
Adres: Barış mahallesi Adakent Cad. Beylikdüzü-İST.

Sebze Eşleştirmesi

Oğlum daha önce oyun grubunda bir kez eşleştirme yapmaya çalıştı fakat bir iki denemeden sonra eşleştirme yapmak yerine araba sürmeyi tercih etmişti. Evde de eşleştirme çalışmalarımıza devam edelim belki fikri değişmiştir dedim ama nafile oğlumun yine ilgisini çekmedi. Sevdiği aktiviteler olunca pür dikkat yapıyor ama sevmediği aktivitelerde yan çizmede üstüne yok. Aldığım cırtcırtlı sebze-meyveleri, bıçak kullanma oyununda pek bir ilgiyle oynayan oğlum eşleştirme oyununda malesef ki en fazla 10dakika oynadı.İlgisini çekmeyen bir aktivite olarak hiç oynamamasından iyidir tabi. Bir kez daha anladım ki eşleştirme oyunu bize göre değil ama ben yine de ara ara denemelerimi yapmaya devam edeceğim.

Oyuncak alırken çok yönlü kullanabileceğimiz oyuncaklar almaya özen gösteriyorum. Cırtcırtlı sebze-meyve oyuncakları da bunlardan birisi oldu. Hem bıçak kullanmayı öğrenme etkinliğinde kullandık (bıçak kullanma etkinliğimizi görmek isteyenler için burada), hemde eşleştirme etkinliğinde. Daha nerelerde kullanabilirim diye de beyin fırtınası yapmaya devam ediyorum.


Cirtcırtlı sebze-meyvelerin içinden seçtiklerim aynı zamanda buzdolabında olan malzemelerdi. Oğlum uyurken buzdolabından aldığım domates, limon, yumurta (yumurtayı pişirdim, nedeni ise elinden düşerse ortalık batmasın diye) ve havucu aktivite masamıza getirerek yerleştirdim. Oğlum uyandığında hazırladıklarımı görünce ilk etapta heyecanlandı ve "aaaaaa, aaaa" diye masayı gösterdi

Hemen masanın başına gelerek önce dizdiklerimi inceledi sonrasında ben sıralamayı dağıttım ve yapay sebzeler masada kaldı, gerçekleri de tek tek eline verdim. Hadi oğlum yumurtayı bulalım diyerek eline verince direk yumurtanın yanına koydu.


Hem sebzeleri tanıması açısından hemde eşleştirmeyi kolaylaştırmak adına bu kez soruyu değiştirdim.Oğlum havucu bana verir misin? dediğimde aldı ve bana verdi, havucu yerine koyar mısın dediğimde ise tam olarak yerine koyamasa da masanın ortasına şappp diye koyuverdi. Bende doğruyu göstermek amaçlı aldım ve havucun yanına koydum.

Sıra limona geldi.Limonu aldı eline sonra yapay limonun yanına kodu, sonra tekrar aldı, tekrar koydu.Tam anlamıyla eşleştirmeyi sanırım sadece limonda doğru olarak yaptık.

Burda eşleştirmeyi tekrarlıyor.

Toplam 10dak.süren aktivitemiz görüldüğü üzere artık sebzelerin tadına bakmakla son buldu, sebzeler ağıza götürüldüğüne göre yada oraya buraya atılmaya başlandığına göre bu da demek oluyor ki "anne ben sıkıldım, yeter artık istemiyorum aktivite falan" anlamına geliyor.Eee bizde aktivitenin ne kadar süreceğine paşamız karar veriyor o istemeyince bize de aktiviteyi sonlandırmak düşüyor.



LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...