9 Aylık Gelişim

Oğlumun deli yatışları

Yaptı: Oyuncaklarını mama sandalyesinden aşağı attı

Mama sandalyesinde otururken oyuncaklarını aşağı atıp,birde peşinden bakmaya bayılıyor.O atıyor annesi topluyor
24 Temmuz 2012 Salı 

İlk kez: Tv.ünitesine tırmandı,

Sürünmeyi ilerleterek kendi odasından yatak odasına kadar sürünüyor,

Yattığı yerden kendi kalkarak oturuyor ve koltuğa tırmanarak duruyor


Artık koltuklara,Tv ünitesine tırmanmaya başladı bile,sürünmeyi çok çok ilerletti,yattığı yerden kendi kalkarak oturuyor,koltuğa tutunarak epeyce duruyor.Annesi oda oda gezdirirken,paytak paytak yürüyor.Annesinin çok hoşuna gidiyor bu yürüyüşü,bi bıraksam daha neler yapacak.Gözü tv ünitesindeki elektronik eşyalara bi saldırsa ne kadar mutlu olacak.Sabahleyin uyandığında kendi odasından annesinin yatak odasına kadar sürünüp kafasını kapıdan uzatıyor,annesi öyle görünce kahkahalara boğuluyor.
24 Temmuz 2012 Salı

Yaptı: Yüzüstü yattı

Annesi salonda uyutunca,klimanın serinliğinde azıcık keyif yaparak yüzüstü dönüp yattı.Doğduğundan beri yüzüstü yatmayı hiç sevmediği için anne-baba hayretler içerisinde izlediler.Hatta o kadar şaşırdık ki hemen kalkıp fotoğrafını çektik.Babası kılıklı oğlum yatış şeklin bile baban gibi.
25 Temmuz 2012 Çarşamba 

İlk kez: Emekliyor,

Koltuklara tırmanıp totosunun üzerine geri oturuyor,

Çığlık oyunu oynuyor,

"Mamamaa"diyor

Artık E-MEK-Lİ-YOR.Savunun oğlum geliyor.Sürüne sürüne bi hal olmuştu,nihayet kurtuldum artık hedefe emekleyerek ulaşıyor.Durun daha ne hünerleri var bi sayayım:Tv.ünütesine,koltuklara tırmanıyoru sonra da hoppp totosunun üstüne geri oturuyor.Annesiyle çığlık oyunu oynuyor,ben çığlık atıyorum ,ardından o da atıyor,coştukça basıyor çığlığı.Karnı acıkınca mama sandalyesine oturur oturmaz ''mamamamaa''diye başlıyor söylenmeye.
03 Ağustos 2012 Cuma

İlk kez: İlk kazasını yaptı, vileda kovasını devirdi

Koridorda ki içi deterjanlı su dolu vileda kovasını hooopppp hem kendi üzerine ve hem de halının üzerine devirdi.Oğlum ve halı komple su içinde kaldı.Ama suyu döktükten sonra suya cıp cıp vurmak çok hoşuna gitti.Annesi bir geldi şaşkın şaşkın bakıyor,ne bakıyorsun annesi daha senin başına ne çoraplar örecek.Sanırım bu iyi günlerim.Hemen banyoya soktum,ardından da halı yıkamacıları arayıp,halıları yıkamaya gönderdim.
06 Ağustos 2012 Pazartesi



9 Aylık Oğlum Başka Neler mi yapıyor?

Komando Gibi Sürünmeye Başladı

Kaan’ımız bugün tam 9 aylık oldu. Peki bana sorsanız Kaan’la birlikte 9 ay nasıl geçti, cevabım çok net; ışık hızında !! Biz daha şimdiden Kaan’ın hızına yetişemiyoruz, her ay, her hafta, her gün değişik hünerler sergiliyor, bizde babaannesi, dedesi, babası ve bendeniz annesi yani maaile oğluşumun gelişimini hayranlıkla izliyoruz. Keşke anneannemiz de yanımızda olsa da o da bunlara tanık olabilse. Daha geçen hafta ne zaman emekleyecek, emeklese de görsek derken dünden bu güne sürünmeye başladı. İşe yattığı yerde dönme turlarını geliştirerek başlamıştı, kendine güveni geldikçe bu kez gözüne kestirdiği bir yerlerden tutunarak dizlerinin üzerine kalkma denemeleri yapmaya başladı. Sonra bir baktık yattığı yerden kendi kendine oturmayı öğrenmiş. Dün ilk kez ufaktan ufaktan sürüneyim derken bir baktık emekleme pozisyonuna geçmiş. Dedim ya Kaan Efendi hızlı, tabi tüm bunlar ona yetmedi, üstüne bir de köprü pozisyonunda ileri geri yaylanmaya başladı. Kollarının altından tuttuğumuzda çok rahat ayakta durabiliyor, hatta biz onu yürüttükçe kelebeğin kanat çırpması gibi savruk savruk adımlar atıyor. Bu arada küçük sıpamız zıplamaya bayılıyor, hatta ayakta durma antrenmanlarımız sırasında zıpp zıppp zıplattığımızda heyecandan deliye dönüp etrafına gülücükler saçıyor. Anlayacağınız her gün yeni bir sürprizle karşılaşıyoruz. Bu gidişle bir haftaya kalmaz haspamı emeklerken görürüz. Ve ben hiçbir ilkini kaçırmadığımı görünce çalışmadığım için binlerce kez şükür ediyorum. Oğlumun her anını, her ilkini onunla birlikte yaşıyor, heyecanını onunla birlikte paylaşıyorum.

Öncelikle güleç yüzlü oğlum hala aynen güleçliğine devam,herkese mavi boncuk dağıtmaya devam ama ilk gördüğü kişiyi önce bi güzelce incelemesi ve alışması lazım.
Tüm bebekler gibi büyüdükçe etrafında olup bitenlere merakı artıyor, her şeye uzanmak, her şeyi eline almak istiyor. Özellikle cep telefonu ve kumandalar en favori oyuncakları olsa da tabi ki biz mümkün olduğunca ilgisini başka oyuncaklara çekmeye çalışıyoruz. Bazen düşünüyorum da çağımızın çocukları doğar doğmaz ne kadar çok radyasyona maruz kalıyor ve bazen onca koşuşturmacamız arasında biz bunun farkına geç varabiliyoruz. Bu yüzden ben de bu yazıyı yazarken kocamdan oğluna oyuncak cep telefonu ve kumanda almasını istedim :). Kaan Bey artık oyuncaklarını büyük bir ustalıkla kavrıyor ve minik parmaklarıyla uzun uzun inceliyor. Hatta bir elinde bir obje tutarken diğeriyle ona vurabiliyor. Ayrıca tapşini tapşini yaparak ufaktan el çırpmaya da başladı. Kelime haznesi de oldukça gelişmeye başladı çok rahat bir şekilde ‘’dededeeee, bababaaaa, mamamaaaa’’diyor. İlgi çekmek istediğinde öksürme ve hapşırma taklitleri yapıyor. Oyuncaklarını saklayıp oyuncağın hani nerde dendiğinde ne dendiğini anlıyor ve oyuncağını bulmak için etrafına bakınıyor.

Derler ya, on parmağında on marifet.. Ben şimdi hangi bir marifetini seçip de anlatayım.. Derseniz biz sıkılmayız, sen devam et, o zaman ben sabaha kadar anlatabilirim:)

Yemek faslına gelecek olursak; öncelikle bizimle beraber masaya oturmaya iyice alıştı. Biz yerken dikkatli dikkatli bizi izliyor ve kendi boğazımızı düşünmekten ona yiyecek bir şey vermediysek bizim yediklerimizi boğazımıza diziyor. Öyle melül melül bakarak ağzını yemek yer gibi şapırdatıyor ki sıkıyorsa eline bir şey tutuşturma bakalım. Anne yüreği dayanır mı sizce?? Zaten böyle böyle alıştı salatalık ve ekmek kemirmeye. Kaptı mı istihkakını değmeyin Kaan’ın keyfine. Döke saça, ağzından taşıra taşıra, yerlere ata ata ve büyük bir keyif içinde kemiriyor elinde ne varsa. Ve tanıdığınız bir babayiğit varsa bize gönderin de elinde kalan kırıntıları alabilelim Kaan efendiden J. Benim oğlum tuttuğunu koparacak orası daha şimdiden belli, maşallah, lokmasını da kolay kolay kimseye kaptırmayacak.. Yediklerinin tadına alışsın diye önceleri kahvaltısını azar azar ve tek tek vermeye başlamıştım, şimdi her hangi bir itirazı olmadan ne verirsem yutuyor. Yine de ayrı ayrı verdiğimde çok az yemiş gibi geliyor bana, bende önce bir kısmını (az peynir, bir adet zeytin, yumurtanın çeyreği, biraz domates ve ufak bir parça salatalık) tek tek veriyorum. Sıkıldığı yerde kalan malzemeler ile şimdilik tek başına veremediğim tereyağ, pekmez, yulaf, incir ve kayısıyı bulamaç yapıp öyle yediriyorum. Meyve de hiçbir sıkıntı yok zaten hapur hupur hüpletiyor. Tabi bu arada meyvelerimizi de artık püre halinde değil küçük küçük parçacıklar şeklinde yemeye başladık. Yoğurda alışması oldukça uzun zaman aldıysa da ben pes etmedim, mutlaka az da olsa tattırdım ve zafer benim oldu. Şimdi yoğurda tam olarak alıştı, hem de ne alışma öyle güzel yiyor ki ben de hiç üşenmeden her gün taze taze yapıp yediriyorum bir taneme. Sebze çorbasına da aklıma ne esere katıyorum ve ek gıdaya başladığımızdan bu yana çok severek yiyor, bana mı çekmiş ne :), sebze konusunda aynı anası. Tabi tüm bunların yanı sıra bence en önemlisi Kaan’ım yeni tatlara da oldukça açık ve çok şükür bugüne kadar pek yemek seçmedi (sanırım bu genlerini babasından almış :)), umarım hep böyle devam eder. 


Diyeceksiniz ki büyüdükçe her şey hep iyiye mi gidiyor, hiç mi olumsuz yönleri yok? Evet tabi ki var; mesela bu aralar giderek daha da çok bana bağlanıyor ve beni hep yanında istiyor. Yanından ayrıldığım an yaygarayı basıyor. Sonra istediği bir şeyi vermeyince kıyametleri kopartıyor, sanki etinden et kopartmışçasına ağlamaya başlıyor. Beyefendi şimdi yeni yeni keşifler peşinde olduğundan, kucağımıza aldıktan sonra sıkıysa gerisin geri yere oturt bakalım. Bunu yeni huy edindi, neymiş efendim oturmayacakmış, oturmamak için kendini resmen bir yay gibi kasıyor. Mecburen kucakta kalmaya devam ediyor ya da ilgisini başka bir şeye çekmeye çalışıyoruz. Banyo yapmayı zaten ilk günden beri çok seviyordu, şimdi yeni huyumuz banyo sonrasında sudan çıkmak istemiyor. Bize nasıl kızıyor, nasıl bağırıyor bir görseniz ortalığı birbirine katıyor banyodan çıkmamak için. Her akşam yıkanmaya alışınca mübarek su kuşu gibi oldu, küvetinin içinde ya da lavaboda fark etmiyor. Başlıyor şap şap suları etrafa saçmaya, bıraksak saatlerce oynar hiç sıkılmadan. Hatta ilk saç tıraşını yaparken küvetini suyla doldurup içine oturttuk ve öyle traş ettik, gıkı çıkmadı desem yeridir. Banyo bitip te sıra kurulanıp bez bağlamaya geldi mi yine yaygaraya devam, neymiş bezini bağlatmayacakmış. Sıkıyorsa kızdırmayı göze alıp bağla, tepesi attı mı on dakika şaklabanlık yapacaksın da keyfi gelsin haspamın.


Sözün kısası dostlar; o bizim bal böceğimiz, sırnaşık kedimiz ve pek tabii ki tombalak tosbağamız. Öyle tatlı oldu ki ne sevmeye, ne de öpmeye doyamıyorum. Sen nasıl bir şeysin be benim güleç yüzlü oğlum? Sen ne iyi ettin de geldin bizim hayatımıza. Baban ve ben seni veren Allah’a binlerce kez şükür ediyoruz. İyi ki geldin ve iyi ki varsın…


Kaan Efendi ilk kez dizlerinin üzerine durarak annesine ben tehlikeli olmaya başladım,ona göre önlemlerini al artık diyor :)

Evet evet artık iyice çözmüş olayı,kolaylıkla yan taraftan tutunarak dizlerinin üzerinde durmayı başarıyor benim küçük sıpam

Heh birde oturma işini aşmış çoktan da,yaramazlık peşine düşmüş.Bi ara bi ses duydum,hemen koştum bi baktım ki Kaan aynanın önündeki objeleri yere atmış,son bi kaç tane kalmış onları atmaya uğraşıyor.Uzanabilseydi onlarıda çoktan atmışdı da,neyse ki uzanamamış.

Bak bak bizim sıpaya,şimdi de ayağa kalkma denemeleri içerisinde.Eyvah eyvah bizi zor günler bekliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...