"Çocuklarla El Ele Ebeveynlik" adlı kitaptan yine çok beğendiğim bir bölümü sizlerle paylaşmak istedim.Bu kitabı okudukça bilmediğim çok şeyler öğrendim,hatalarımı farkettim,anneliğin gerçekten emek gerektirdiğini bir kez daha anlamış oldum.
Kibar olmayı,terbiyeli davranış modelleri sergileyerek öğretiriz
Çocukları lütfen ve teşekkür ederim demeye zorlamak utandırır.Arkadaşlarımıza, "ne demelisin ya da ne diyoruz?" veya "sihirli sözcük neydi?"demeyiz ama çocuklar bunları sürekli duyar.Birbirimize ve çocuklarımıza her zaman lütfen ve teşekkür ederim, der miyiz? Söylemiyorsak,demek ki bazen söyleyen,bazen söylemeyen bir model oluşturuyoruz.Eğer çocuklarımızın her zaman lütfen ve teşekkür ederim demesini istiyorsak,onlara ve birbirimize sürekli bu sözcükleri kullanan bir model oluşturmalıyız.
Çocuklarımıza örnek olarak değil de talimatlar vererek nezaket öğretmenin en zor yanı,çocuklar nezaketi unuttuğunda duyduğumuz utançtır.İnsanların çocuklarımıza doğru terbiye vermediğimizi düşünmesinden korkarız.Çocuklarımız birisine teşekkür etmeyi unutursa,o kişiye biz teşekkür edelim.o kişi takdir edilmiş,biz de çocuğumuza nazik olma modeli olmuş oluruz.
Özür dilemesini,çocuklarımıza ve birbirimize "özür dilerim"diyerek öğretiriz.
Çocuklar yanlış birşey yaptıklarında,onurları kırılır.Çocuklara özür dilemeleri için ısrar etmek onurlarını daha da zedeler.Onur kırılması ya da zedelenmesi duygusal bir incinmedir.Çocuklar incindiklerinde iyi ve mantıklı düşünemezler.İyi ve mantıklı düşünemediklerinde,öğrenemezler.Onurlarını geri kazanmak ve davranışlarını düzeltmek için bizim yardımımıza ihtiyaçları vardır.Çocuklara özür dilemeleri için ısrar etmektense,onlara işleri düzeltecek bir yol bulmaları için yardımcı olabiliriz (ıslak mendil getirmek,kırık bir oyuncağı yapıştırmak gibi)Cömertliği ve Paylaşımı Modelleyerek Öğretiriz
Çocukları oyuncaklarını paylaşmaya zorlamak baskıdır.Cüssemizi ve kuvvetimizi çocukları paylaşmaya zorlamak için kullanırsak,cömertliklerinden değil,korkularından bize uyarlar.Küçük çocukların paylaşmasını beklemek yetişkinlerin gerçekdışı bir beklentisidir.Çocuklar paylaşma modelleri görerek paylaşmasını öğrenirler.Çocuklarımızla çok şeyi paylaşarak modellik etsek de,oyuncak paylaşmak yoktur bu modelleme içinde.Oyuncakları paylaşmasını öğretmek,oyuncak paylaşma modellenerek öğretilir.Çocuklarınıza sürekli yeni oyuncak almak yerine,kendi oyuncak kutunuza sahip olmayı ve oyuncaklarınızı çocuklarımızla ve ziyarete gelenlerle paylaşmayı deneyin.
Nedense ebeveynler hangi eşyalarını çocukların kullanımına izin verecekleri hakkında kendilerini sahip görüyorlar.Çocuklarda bizim "bu benim,sen kullanamazsın!"modellememizden yola çıkarak "bu benim,sen kullanamazsın" demeyi öğreniyorlar.Bu mesaj çocuklara bir şeye sahip olduğumuzda,onunla ilgili karar verme hakkına da sahip olunduğunu öğretiyor.Bir şeye sahip olduklarında da onunla ilgili karar sahibi olmayı bekliyorlar.Saygılı olmak,çocukların sahip oldukları şeyler hakkında verdikleri kararlara da saygılı olmayı gerektirir.Bu da çocuklarımıza ne verdiğimiz ve oyuncak kutumuz için ya da ailemiz için neler satın aldığımız konusunda seçici olmayı gerektirir.Çoğu çocuğun,ne yapacaklarını bilmedikleri kadar çok oyuncağı var.Çocukların oynamak için oynadıkları oyuncağa sahip olmalarına gerek yoktur.
Terbiye açısından,onları paylaşmaya zorlamazsak ve çocuklarımız paylaşmayı öğrenmezse,başkaları bizim hakkımızda ne düşünür diye korkarız.Kendimize hazırladığımız oyuncak kutumuzdaki oyuncaklarımızı onlarla paylaşarak ve çocukları istedikleri oyuncakları paylaşmaya davet ederek,onları zorlamadan paylaşmasını göstererek,paylaşmayı farklı bir şekilde öğretmeyi seçebiliriz.
"Senin için bir kucak var,almak ister misin?"diye sorarak şefkati öğretebiliriz.Bazı çocuklar hayır,derler çünkü diyebilirler.Genellikle çocuklar,bu teklifi yapan kii ile aralarında bir bağ varsa,seve seve kabul ederler.
Büyükbabalar,büyükanneler,başka akrabalar ya da arkadaşların çocuklarımızdan şefkat istedikleri ya da emrettikleri zamanlarda,çocuklarımızın duygularını korumanın tek yolu,onları bir yetişkinin şefkat isteğini doldurmak "zorunda"olmaktan,kendimizi ortaya atarak,korumaktır. "Sanırım oğlumun bugün öpücüğü ya da kucağı kalmamış,ama benim var"diyebiliriz.
Çocukların duygusal ihtiyaçlarını karşılamak yetişkinlerin işidir.Yetişkinlerin duygusal ihtiyaçlarını karşılamak ise çocukların işi değildir.
Eğer yetişkinler olarak çocuklarımıza saygılı olacaksak,onlara emretmek yerine,şefkatle sarmamız gerekir.Bir arkadaşımızı ya da aile dostumuzu öpmesini,sarılmasını emretmek,onlara şefkatli olmasını öğretmez.Bedenleri ile ilgili karar veremeyeceklerini öğretir."Senin için bir kucak var,almak ister misin?"diye sorarak şefkati öğretebiliriz.Bazı çocuklar hayır,derler çünkü diyebilirler.Genellikle çocuklar,bu teklifi yapan kii ile aralarında bir bağ varsa,seve seve kabul ederler.
Büyükbabalar,büyükanneler,başka akrabalar ya da arkadaşların çocuklarımızdan şefkat istedikleri ya da emrettikleri zamanlarda,çocuklarımızın duygularını korumanın tek yolu,onları bir yetişkinin şefkat isteğini doldurmak "zorunda"olmaktan,kendimizi ortaya atarak,korumaktır. "Sanırım oğlumun bugün öpücüğü ya da kucağı kalmamış,ama benim var"diyebiliriz.
Çocuklar bizimle olmak ve biz ne yapıyorsak onu yapmak isterler
Bildiğim en "sihirli" sözcük "haydi beraber/birlikte". "Haydi beraber oyuncakları toplayalım","haydi birlikte dişlerimizi fırçalayalım." "Haydi beraber çamurlu botlarımızı kapının dışına bırakalım." Haydi haydi birlikte diyelim.İşe yarıyor.
"Haydi beraber/birlikte"nin işe yaramadığı tek zaman,aradaki bağın kopuk olduğu zamanlardır.O zaman "Haydi beraber/birlikte"demeden önce,bağı kurmamız gerekiyor.Bir çocuk saygıdolu,makul bir rica veya daveti reddediyor ya da işbirliğine yanaşmıyorsa,mutlaka bir yerlerde yeniden bağlantı kurmamızı gerektiren incinmişlikler vardır.
Ebeveynlik güçlüklerinizi gözden geçirin.Çocuklarınıza daha saygılı davranarak onların incinmesini engelleme gayretlerinizi destekleyecek maddeler var mı?
"Nasıl Davranıyorsak Onu Öğretiriz" adlı kayıtı göz atmak için buraya tıklayınız.
"YAPMA - DİKKATLİ OL" Demeyin,Bağırmayın,Emirler Vermeyin, adlı kayıtı göz atmak için buraya tıklayınız."Nasıl Davranıyorsak Onu Öğretiriz" adlı kayıtı göz atmak için buraya tıklayınız.
Kaynak :Pam Leo'nun "Çocuklarla El Ele Ebeveynlik"kitabı
harika bu paylaşımlar ... teşekkürlerr....
YanıtlaSilRica ederim Fatmacığım, bu kitabı her annenin okuması gerektiğini düşünüyorum.Benim başucu kitabım diyebilirim.
YanıtlaSil