Emziği Nasıl Bıraktık

Ah bu emzik yok mu bu emzik...Oğluma emzik vermeyi başından beri hiç istememiştim ama gel gör ki hem büyüklere söz geçiremedim hem de oğlum fazlasıyla gazlı bir bebekti. İşin traji-komik yanı her fırsatta kötüleyip yerden yere vurduğum emzik benim ve oğlumun resmen kurtuluşu olarak hayatımıza girmişti. Önceleri bir nazi subayı edasıyla dirensem de, sağduyum sonunda galip geldi ve oğlum emzikle maalesef daha 2.5 aylıkken tanıştı. Oğlum şimdi 20 aylık ve aradan geçen bunca zaman boyunca ben onun emzik emmesinin rahatsızlığını yaşadım. Çünkü bir süre sonra hijyen açısından maalesef kontrolü kaybediyorsunuz. Yerlerden, yatak altlarından toplanan emzikler, bulduğu her emziği temiz kirli bakmadan ağzına götürmesi ve en kötüsü de yatakta bir emzik ordusu olmadan uyuyamaz hale gelmesi beni iyiden iyiye strese sokuyordu.  

Her ne kadar emzik konusunda tarafsız olamasam da yiğidi öldür hakkını yeme derler ya, bu konuda bende emziğin hakkını yiyemem; evet emziğin büyük rahatlığını gördüm. Her ne kadar büyüklerin baskısı ve en çok da oğlumun gaz sancıları sayesinde zorunluluktan başlamış olsak da, gaz sancısından uyuyamayan ve hıçkırıklara boğulan oğlumun içimi kanatan ağlamasını dindirdiği gibi hem bir güzel sakinleştiriyor, hem de uykuya geçişini kolaylaştırıyordu. Zaten ağlamaktan göbek fıtığı olan bir çocuğun annesi olunca gözünüz hiç bir şey görmüyor. Önceleri sadece uykuya geçerken veriyor olsam da son zamanlarda emzik konusunda zıvanadan çıkan oğlum mızmızlandığında çok güzel susturuyordu. Acıktığında yemeğini hazırlamak için bir kaç dakika fırsat kazandırıyordu, doktor kontrolü, aşı veya kan testinde çok işe yarıyordu. Emziğin biz annelerin çok işimize yaradığı bir gerçek fakat oğlum git gide iyice bağımlı hale gelmişti. Zaten emzik bıraktırmak konusunda korkan ben giderek ona bağımlı olduğunu düşündükçe korkularımın boyutu artıyordu. Ne beni emmeyi bıraktırmaktan, ne de tuvalet eğitiminden bu kadar tırsmıyordum. 

Biliyordum ki, büyüdükçe daha da bağımlı hale gelecek ve işim çok daha zor olacaktı. 17 aylıkken ilk bıraktırma girişiminde bulundum. Aslında bir hafta kadar da bıraktık, fakat oğlum o kadar zorlandı ki daha fazla dayanamadım ve tekrar verdim. Bir hafta bıraktırmışken tekrar verilir mi dediğinizi duyar gibiyim. Ama teyzeleri hem oğlum çok zorlandı, üstüne üstlük bir de anaokulu öğretmeni olan bir arkadaşım "2 yaşına kadar çocukları çok sevdiği şeylerden ayırmak öz güven eksikliğine neden olur" deyince emziği geri vermeye karar verdim. Zamanlamanın doğru olmadığını düşündüm. Tabii bu bir hafta içinde oğlum emzik yerine beni kullandı ve beni emerek uyumaya başladı. Kaş yapayım derken göz çıkardığımın farkına vardım. Sonuç: hem emziğe tekrar başladı, hem de aynı zamanda beni emerek uyumaya alıştı. Bir ay kadar bu ikiliyle uykuya geçti, neyse ki sonrasında uyurken beni emmeyi bıraktırdım, emzik emmeye devam etti. Böylelikle ilk denememiz başarısız olarak kayıtlara geçti. Zaten ben oğluma bir şeyleri alıştırırken bir kaç deneme yapmadan tek seferde hiç olmadı, uyku eğitiminde de aynen böyle olmuştu. Kaç kez denemelerimizin sonucunda başarmıştık. Emziği, sallanmayı v.s kendi bırakan, tuvalet eğitimi konusunda kendi isteğiyle bezi çıkarttıran çocuklara hep hayran olmuşumdur, ama benim oğlum hiç öyle olmadı.

Emziği Nasıl Bıraktık?

Dedim ya oğlum son zamanlarda emziğe iyice bağımlı hale gelmişti. Dört beş tanesiyle yatağa girer ve gece boyu bir onu bir bunu hiç durmadan emiyordu. Yatak altlarından, sağdan soldan, evin her tarafından resmen emzik fışkırıyordu. İşte tam bu ara Kaan üşütüp hastalandı. Takır takır öksürüyor, burnu şarıl şarıl musluk gibi akıyor ve ağzına lokma koymuyordu. Varsa yoksa emzik, hiç durmadan ağzında olsun istiyor. Akşam üzerine doğru oğlum sabahtan beri hiçbir şey yememiş halde açlıktan çığlık çığlığa ağlıyor. Hastalığın da verdiği huysuzlukla sadece emzik emmek istiyor, ağzından alıp yemek yedirmek bile mümkün değil. Açlıktan ağlıyor ama inat ediyor yine yemiyor. Bir ara emziği ağzından çektim aldım, tabi küçük sıpam emme emme (emzik) diye yırtınıyor resmen. İşte o an benim sabrımın taştığı nokta oldu. Bana öyle bir geldiler ki, içimden ben sana bu emziği ne olursa olsun bıraktıracağım diye geçirdim. Emzik mi istiyorsun peki deyip mutfağa giderek hemen emziğine sarımsak sürdüm ve al sana emzik diyerek verdim. Küçük sıpam emziği aldığı gibi cokur cokur emmeye başladı hiç tınlamadı bile sarımsağı. Hemen tekrar mutfağa koşup yedekteki diğer emziğine de karabiber sürdüm gelip ağzındakiyle hızlı bir şekilde değiştiriverdim. Yine bana mısın demedi emmeye devam etti. Ne yapıp edip bu emzik olayını bitirmem gerekiyordu. Artık son kozumu oynamanın sırası gelmişti. Üçüncü emziğin ucunu makasla kestim (bu arada evde yedeğimizde 6-7 adet emzik var her daim) ve gelip yine ağzındakiyle ani bir değiş tokuş yaptım. Oğlum bir anda şaşırdı kaldı, önce emmek istedi fakat ememedi ve emziği ağzından çıkartıp emme emme (emzik) diye ağlamaya devam etti. Bendeki cevap aynen şu oldu : "aaa ne olmuş emziğe, kedi mi ısırmış, ah bu kediler...Anneciğim emziğimizi kedi ısırmış, biz artık emmeyelim". Tabii Kaan efendi yer mi hiç bu numaraları. Yine aynı şekilde emziği ağzına alıyor ememedikçe eline alıp emmeeee emmeeee istiom diye ağlamaya başlıyor, tekrar ağzına alıyor ama ememedikçe basıyor yaygarayı. Ama ben kararlıyım ve bu işin kolay olmayacağını başından beri zaten biliyordum. Yaklaşık yarım saat kadar ağladı. Uyku saati de gelmişti, uykuya götürdüm.Emzik olmayınca baktım ağlamaya devam edecek o gecelik beni emerek uyumasına izin verdim ve öylece uyudu. Gece ise emme(emzik) diye uyandıkça beni emdi.İlk gün olduğundan birazcık kıyak geçtim :). Emzik bıraktığımız gecenin ertesi günü öğle uykusuna babaanne de yaptı ve 5 dakikada (ayakta sallanarak) emziksiz uyumuş. Bu çocukların her nedense bütün nazı biz annelere geçiyor. Akşam olunca uyumaya gittiğimizde önce emme(emzik) diye mızmızlanınca eline ucu kesilmiş emziği tutuşturdum kesik emziği ememeyince beni emmek istedi. Ama bu kez beni emmesine izin vermemeye kararlıydım, bizim yatakta uyuttuğum için yatağın geniş olmasının avantajını kullanarak hemen köşelere kaçtım ve yüzüstü yattım. Oda karanlık olduğundan eliyle beni yakalamaya çalıştı fakat yakalayamayınca umudu kesti ve vurdu kafayı uyudu. Zaten çok da uykusu geldiğinden daha fazla direnmeye takati kalmamıştı. Üçüncü gün ise oyun gurubundan geldiğimiz için öyle yorulmuştu ki gözü ne emzik, nede meme görecek hali yoktu. Yastığa kafayı koyduğu gibi 2 dk. içinde uyuyakaldı. Akşam uykusunda da hiçbir şey istemeyince ben heyecanlandım, tamam dedim bu sefer oldu bu iş... 4.gün, 5.ci gün derken oğlum emziği artık unutmuştu ve böylelikle biz emziğe veda edivermiştik.

10 gün geçtikten sonra içimden öyle bir ohhhh çektim ki sanki üzerimden tonlarca yük kalkmıştı. Artık nasıl bir stres yapmışsam kendime...Hep derlerdi bu kadar korkma illaki bırakacak diye, gerçekten haklılarmış, bu kez tahminimden çok daha kolay oldu.

Emzik bıraktıracak annelere tavsiyem korkmayın, benim kadar gözünüzde büyütmeyin ve kararlı olun. Çocuklara alışkanlıklarını bıraktırmada en önemli kilit nokta kararlı ve tutarlı olmak. Uyku eğitiminde de kararlılığım sayesinde sallanmaktan kurtulmuştuk. Darısı tuvalet eğitimi ve beni emmeyi bıraktırmada inşallah...

2 yorum:

  1. Ben de oğluma emziği nasıl bıraktıracağımı kara kara düşünürken yazınız bana cesaret verdi. Darısı bizim başımıza:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Deniz hanım; inanın gözümüzde büyütülecek kadar büyük bir olay değil, yazımda da belirttiğim gibi bende çok stres yapmıştım fakat sadece 3 gece uykuya dalarken birazcık zorlanıyorlar hepsi bu.Diliyorum sizde bizim kadar kolay bırakırsınız.Sevgiler...

      Sil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...